at binme hususunda, giysi secimi, gidilecek yerler, yapilacak isler hususunda vb. kisitlamalar osmanli'ya, ortadogu'ya, rusya'ya, balkanlara ait degildir yalnizca.
rum'un, musluman'in, ermeni'nin, musevi'nin, maruni'nin ayri renkte degisik kiyafetler giymesi bir toplumsal kontrol, ve kast mekanizmasiydi. o donem dunyanin pek cok yerinde isler boyle yururdu.
osmanli haricinde daha genel olarak da musevilerin askerlik yapmalari, toprak edinmeleri vb. kisitlamalarla kontrol edilmisti.
zaten toprak sahibi olamayan, ev bark alamayan, her an pogromla katledilme kovalanma korkusu duyan kesim yukte hafif pahada agir seylere (altin, mucevher, vb.) yonelmistir genelde.
izlediginiz dizide boyle bir soz gecmesi, bu mevzular cok yaygin bilindigi, toplumun kulturel kodlarinda yer ettigi icin degil.
aksine, orada o cumleyi zikrederken tam da su anda oldugu gibi kafanizda soru isareti olmasini, bunu sorup sorusturmanizi saglamaya calismislardir.
(cunki museviler hakkinda tarih boyu cektikleri sikintilar, hala daha yoksulluk cekenleri filan konusulmaz, varsa yoksa bazi kliseler uzerinden irkcilik alir yurur).
ek bilgi olsun diye, kanada'da bir universitede basilmis su yaziyi ekliyorum (ingilizceniz varsa).
ata binmenin musevi kulturundeki yeri, duyulan ozlem, kutsal kitaplarda nasil yer ettigi filan yaziyor.
people.ucalgary.ca